Nizim ilk yurt dışı deneyimimiz İtalya ile başladı.Kardeşim Erasmus ile İtalya'ya giderken çok ağlayınca Eşim de ona giderken söz sen oradayken geleceğiz dedi. Biz karı koca gidecekken bir baktık ki Annem, Babam ve bizim minik Kuş Berra da aramızda. Tabii o zaman çok bilmiyoruz uygun diye aktarmalı uçuş aldık. Önce Almanya Sonra Venedik. Aktarmalı Uçuş havaalanı seven biri olarak benim için bile sıkıcı ve de yorucu oldu. Tüm gün Uçuyorsun nerdeyse .Bu arada Venedik'e yıllar sonra ilk kez o kadar çok kar yağmış O da bize nasipmiş.
Bu arada biz gitmeden bir araştıralım dedik. Charter uçak biletleri varmış uyguna bulur muyuz diye derken. O zaman Ryan Air ile 2 Euro'ya Belçika'ya bilet bulduk. Malum vize almak zor .Başka ülkeleri de görelim diye düşündük.
İtalya'ya indik.Bavullardan biri sadece yiyecek dolu :). Kardeşimin özlediği ne varsa herşey. Meğer bizim için de gerekliymiş. Oralarda yemek oldukça sıkıntılı.Biz Venediğe indik sabah erkenden Belçika'ya uçuşumuz var. Kar o kadar çok ki Uçak kalkar mı kalkmaz mı derken evet uçak kalktı. İnerken de herkes alkış kıyamet bir indik ki Almanyadayız. Otobüslerle bizi Belçikaya götürecekler 1 saatten fazla bekledik. Uzun süre de otobüslere binmek için yaklaşık -4 derece de 10-15 dk bekledik. Berracığım 3 yaşında daha ben tabiii kaç kat giydirmişim. Ama yanımızda bir çocuk Berra ile yaşıt ne kafasında şapka, ne üzerinde eşya. Bunlardan hiç şikayet etmedik bu arada inanılmaz maceralıydı.Yine deseler yine yaşarım. Tabii yanımıza bavuldaki yemeklerden alsaydık iyi olurdu :).
Sabah varacağımız Belçika'ya akşam vardık.6 saatlik bir yolculuk otobüste sadece bira ve de soda var.Normal su bile yok. Tuvaletli otobüs mola vermesine de gerek yok. Vermedi de. Sadece havaalanından aldığımız küçük bir paket kraker.
Yolculuğumuz okadar uzun ki devamı gelecek inş ...