4 Mayıs 2017 Perşembe

İsviçre - Bern


Bern 



Bern için masal şehri demek kesinlikle mübalağa olmayacaktır. Kendimi o kadar iyi hissettirdi ki akşam saati ve de oldukça yağmurlu bir hava olmasına rağmen bir an önce Bern sokaklarına kendimizi atmak istedik. İlk önce hava iyice kararmadan şehri tepeden görmek için Gurten Parka çıktık. (Maps:46.918097, 7.441466). Ancak yağmur  peşimizi bırakmadı. Burada  yağmurdan dolayı kısa bir süre dolaştıktan sonra şehre hareket ettik. Ancak yağmura aldırış etmeyen sevgili sportif Bern'lü kardeşlerimiz istiflerini bozmadan koşularına devam ediyorlardı. Gurten tepesinden iyice karanlık olmadan şehri gezmek üzere hareket ettik. 


Yokuş aşağı giderken manzaranın büyüsü ile aniden arabayı durdurup şehri seyre daldık. Bence Bern'ün güzelliğini görebileceğimiz en güzel yerdeydik. (Maps:46.946445, 7.459692) Burası taş köprüyü, nehri, güzel evleri ve tepe de katedrali de gören bir seyir tepesi adeta. Aracımızı manzarayı izlediğimiz yerde bırakıp bir kaç fotoğraf çekmek niyetindeydik, ancak şehrin güzellikleri bizi tam anlamıyla içine çekti. 









Taş köprü üzerinden şehre giriş yaptık. 



Aşağıda görünen evlerin şapkaya benzeyen kıvrık çatıları bizi Peter Pan'ın serüvenine sokmuş gibiydi. 



Parlamento binasına doğru yürüyüşümüzü sürdürdük . Ana caddenin tam ortasından  oldukça estetik tasarlanmış bir kanaldan gelen su sesleri ile yol aldık. Birkaç fotoğraf çekip çıkmaya niyetlendiğimiz şehirde  2 -3 saat yürümüştük bile. Yol üzerinde çeşmeler, tarihi dokusu bozulmamış bakımlı binalar (estetiği ve göz zevkini bozan tek bir mimari yapı yoktu) ışıkları açık ama kapalı dükkanlar yürüyüşümüzde bize eşlik etti. 




Yer üstünde bu kadar güzellik varken girişleri mahzeni andıran bodrum katlarda barlara ve kumarhanelere tıkılmış insanlar bizi şaşırtmadı değil. Einstein'ın 1903-1905 yılları arasında ailesi ile birlikte  kaldığı evi gördük ancak saatin geç olmasından dolayı içeri giremedik. 



Parlamento binasına gelmeden bir İsviçre klasiği olan devasa saat kulesi ile caddeyi bitirdik. Dönüşte yolun paralelinden giderek kadraja sığdırmakta güçlük çektiğimiz Katedralden sonra bu şehrin gündüzünü de görmek için planlarımızda değişiklik yapıp Bern de kalmaya karar verdik. Sabahın ilk saatlerinde şehir de kısa bir tur yaptıktan sonra Bern ile ilgili son noktamız olan Rosengarten doğru çıktık. 



Çıktık diyorum gerçekten burası da şehri oldukça yüksekten gören bir nokta. Rosengarten'a girdiğinizde gül kokuları burnumuza gelmeye başlıyor. Bu tepe de çocuk parkı, restoran ve çiçek bahçelerini görmeniz mümkün. Çocuk parkında bulunan satranç, dama ve bilmediğimiz bir kaç oyuna ait büyük ebatlı oyun taşları (ahşaptan yapılmış 50-60 cm büyüklüğünde) parkı eğlenceli hale getiriyordu. Son olarak mühendislik harikası umumi tuvaletlerinden bahsetmeden geçemeyeceğim. Mühendislik harikası diyorum çünkü her detayı fonksiyonel  estetik şekilde tasarlanmış. Şimdi sırada Lozan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder